Pek yapmadığımız bir şey, bu sefer tatil için deniz kenarında ve uzakta olmayan bir tatil köyünü seçtik. Mevsim itibariyle tenha olacağı için insan kabalağından rahatsız olmayız diye düşündük.
Gittiğimiz yer, düşündüğümüz gibi, oldukça tenha idi. Rahatça yemek yiyor, tenha kumsalda istediğimiz gibi davranabiliyorduk.
Bir sabah geç kalktık, kahvaltı servisi bitmek üzereydi ve çok az müşteri vardı. Açık büfeden istediklerimizi alıp tembel bir kahvaltı ettik. Öğle olmuştu. Hava sıcak, güneş tepede, denize girilecek saat değil. Kahvelerimizi içip vakit geçirirken karımın bir yöne belli belirsiz gülümseyerek baktığını farkettim. Bozmamak için o tarafa başımı çevirmedim, görmemezlikten geldim. Az sonra etrafa bakıyormuş gibi sol omuzumun üstünden bakınca, iki masa ötede oturan, 25-30 yaşlarında üç erkeğin bizim tarafa baktığını farkettim. Başka masalarda harika kızlar varken benim hatuna takılmışlar. O da 30 yaşında, göğüsleri küçük, dışarıda iken hiç seksi davranışları olmadığı halde erkekleri çok kolay cezbeden biridir. Karımı benim arkadaşlara defalarca siktirdiğim için erkeklerin ona bakması onun olduğu kadar benim de hoşuma gider. Dolayısıyla o üç erkeğin bakması ve karımın da rahatsız olmaması benim için normaldi. Tatilden önceki son üç ay içinde işlerimin yoğunluğu nedeniyle karımı bir arkadaşa siktirme fırsatı olmamıştı. Tatilde olduğumuz günler de karımın azgın günlerine denk gelmişti.
Biraz sonra karım kalktı, sen kahveni iç ben odaya gideceğim, sonra da alt kattaki dükkanlara bakarım dedi. İyi, ben de sen yokken etraftaki kızlara bakarım dedim, gülüştük.
O çıktıktan sonra kendime bir kahve daha aldım büfeden, masama dönerken baktım, biraz önceki üç erkek kalkmışlar gidiyorlardı. Tatil yerine yanlarına kız almadan gelmişler, sikecek birilerini arıyorlar diye düşünerek kahvemin tadını çıkardım.
Biraz sonra kahvemi bitirip kalktım, otel binasının zemin katında çok sayıda dükkan vardı. Binanın ortasında da geniş bir boşluk ve üç tarafı camlı asansörler odaların sıralandığı üst katlara çıkıyor. Bir tarafı açık kat koridorları üzerindeki oda kapıları beş katlı otelin üst katına kadar görülebiliyordu. Dükkanlara bakmaya başladım, bir kaç dükkana girdim, benimkini göremedim. Dükkanlardan birinden çıkarken baktım, tam karşıdaki dükkandan benimki çıkıyor ama hemen arkasında biraz önceki üç erkek. Bunlar karımı mı takip ediyorlar diye düşünürken baktım benim hatun onlarla konuşuyor. Dördü beraber asansöre yöneldiler ve binip yukarı çıktılar. Camlı asansör kabininin içinde pek sıkı-fıkılardı ve erkeklerden birinin kolunun karımın beline dolandığını gördüm. Karım sanki onlarla kırk yıllık ahbapmış gibi davranıyordu. Hatta acaba önceden onları tanıyor muydu diye bile düşündüm. Üçüncü katta indiler, bizim odamız üçüncü katta olduğu için bu hatun herifleri odamıza götürüyor zannettim. Ancak dördü birden başka bir odaya girdiler.
Gözümün önünde geçen bu olaya gerçekten şaşırmıştım. Defalarca eve arkadaşlarımı çağırmış ve karım zevkle defalarca arkadaşlarımla sikişmişti fakat her seferinde benim de yanında olmamı ister, arkadaş çağırdığım bir gün eğer ben eve yarım saat geç dönsem “arkadaşın senden önce gelince kendimi suçlu hissediyorum” derdi. İki seferinde iki arkadaşım beraber gelmişti ama her iki seferinde de “bir daha iki erkek çağırma” demişti. Şimdi ise kendi bulduğu, benim tanımadığım üç erkekle beraber bir otel odasındaydı.esenyurt escort olarak Biraz önce beraber yukarı çıkarken durumlarında hiç bir zorlama filan yoktu. Yani karımı erkeklerin ellerinden almaya davransam, kendi geldi demeleri normaldi. Acaba şimdi odada ne oluyor diye düşünerek bir müddet dükkanların önünde dolaştım. Belki bir mesaj gönderir ya da telefon eder diye bekledim. 10-15 dakika geçti, telefonda hiç bir şey yoktu. Zaten artık ağzı ve dili o üç yarakla meşguldur, yapacak bir şey yok diye düşündüm ve yukarı çıktım. Girdikleri odanın kapısını çalıp bir “kolay gelsin” demeyi düşünürken vaz geçip kendi odamıza gittim, aynı kattaydı.
Odada oturup beklemeye başladım. Bir yandan da şaşkınlığım devam ediyordu. Hep karımın üç-dört erkek arasında kalıp harcandığını görmeyi hayal ederdim, şimdi de hayal ettiğim şey biraz ilerideki bir odada oluyordu fakat ben orada değildim.
Uzun bir süre oturup bekledim. İki saati geçmişti, emin değilim, belki iki buçuk. O üçü kemiklerine kadar siktiler benim karıyı diye düşünürken birden kapı açıldı, hatun içeri girdi. Beni görünce irkildi, sanki aynı odada kalmıyormuşuz gibi. “Beni merak edip arayacağını düşünüyordum” dedi, kabahatini örtmek istercesine. “Aramaya gerek duymadım, hangi odaya gittiğini gördüm.” dedim. Kabahati iyice ortaya çıkmıştı. Verecek cevap bulamadı. “Hadi gir banyoya da temizlen” dedim. Kaçarcasına attı kendini banyoya.
Karıya bak, bol bol sikişsin, eğlensin daha gençken, gönlü hoş olsun diye kaç kişiye siktirdim, yetmedi demek. Çıktım dışarı, plaj tarafındaki masalardan birine oturdum, soğuk bir içecek ısmarladım. Birazdan geldi, süklüm püklüm. Zeytinyağı gibi üste çıkacak hali yok. “E, anlat bakalım” dedim. “Ben mayolara bakarken yanıma geldiler,…” Kestim sözünü “Geç orayı, nasıl siktiler, onu anlat.” Dükkandayken ona bir plaj kıyafeti almışlar ve odaya çıkarıp giymesini istemişler. O da banyoya girip giymiş, banyodan çıkınca erkeklerden ikisi üzerindeki yeni kıyafetleri yırtarak çıkarmışlar sonra da çıplak haldeki karımın kalçalarından başlayarak götünü ve amına bolca yağ sürüp doğrudan ayakta iki taraftan sikmeye başlamışlar. Uzun süre ikisi beraber ayakta sikmişler. Önce götündeki boşalmış. Diğeri karımı yatağın kenarına yatırıp bacaklarını havaya kaldırarak uzun süre sikmiş. “O sikerken defalarca boşaldım” dedi. Sonunda amına boşalmış adam. Bunlar olurken üçüncüsü sikini sıvazlıyarak uzun süre seyretmiş. Sonra götüne boşalan adam karımı banyoya götürmüş, yarağını yalatıp temizlettirmiş. Duş alıp çıkınca yatağa yatıp biraz dinlenirken, bir koltukta oturan üçüncüsü karımı yanına çağırmış, önünde diz çöktürüp ağzına vermiş. Uzun süre yalamasına rağmen adam boşalmayınca üstüne oturmuş, adam hemen gelmiş. Böylece değişe değişe sikiş devam etmiş. Anlattıklarına bakılırsa bu sefer üç kişiye defalarca kendini siktirmekten çok zevk aldığı belliydi. “Beni tüm bunları görmekten mahrum bıraktın. Şimdi birkaç gün benim götüm, amım acıyor dersin” dedim. Bir müddet konuşmadan denize baktım. Demekki çok endişe edip neyi nasıl istiyor, her şey tam istediği gibi olsun diye düşünmemek gerekirmiş. İstediği zaman her şeye razı. Oluruna bırakmak lazım.
“Herneyse, mademki isteyerek yaptın, eğlendin, gene fırsat olursa istediğin gibi davran ama habersiz ortadan kaybolma. Bir daha yapmayacağım falan da deme, içinden geleni yapmak en doğrusu” dedim.
İki gün sonra, tatilin bitmesinden bir gün önce, otelin plajından 1.5 km kadar açıktaki küçük bir adaya gittik. Oteldeki bilgilere göre 1200 m uzunluğunda, 900 m genişlikteymiş. Adanın üstü tamamen yeşil kaplı, sanki insan eliyle yapılmış küçük tepeler, en yükseği denizden 15 m kadar, seyrek ağaçlar ve çevresi kumsal. Üzerinde hiç bir yapı yok, sadece otel ile bağlantıyı sağlayan teknenin yanaştığı küçük, ahşap iskele ve tekneyi çağırmak için bir turuncu bayrak. “Keşke her gün gelseymişiz” dedi karım. Ben de “her gün buraya gelseydik, o üç erkekle tanışma şansın olmayacaktı ama onlar belki seni buraya kadar takib ederlerdi” dedim. “Biliyorum, hala kızgınsın” dedi.
Kumsallardan birinde, hemen gerideki ağaçlı bölgede oturduk. Hava nefis, tatlı bir rüzgar ve çevredeki diğer iki adanın manzarasına daldık. Karıma “farkında mısın, kaç haftadır sevişmedik, boşalamadım. Biri amına boşalsa da ben de hemen içine girsem” dedim. “Farklı mı oluyor biri beni siktikten hemen sonra içime girince ?” dedi. “Çok farklı bir duygu. Amın iyice açılmış ve bollaşmış halde ve içi de dolu. Ama daha iyi veya değil ile ilgisi yok. Farklı şeyleri denemek farklı heyecanlar veriyor. Sen başka erkeklerle sikişirken farklı heyecanlar duyuyor olmalısın. Onun gibi. Bir de amında ve vücudunda başka bir erkeğin kokusu ve tadı olması benim daha çabuk gelmeme sebep oluyor” dedim. “Demek benim başka erkeklerle sevişmem seni daha çok heyecanlandırıyor” diyince, “Elbette, seni sikilirken zevkin doruğunda görmek kadar güzel bir şey yok. Ama bazen ben olmadan da eğlenmek istiyorsun, bu da bir heyecan” dedim. Karımın yüzü gene karıştı, sustu. Tam o sırada uzaktan birinin geldiğini gördüm. Hızla yürüyerek önümüzden geçti, bu sırada ağladığını gördüm. 16-17 yaşlarında görünen bir kızdı. İskeleye doğru gözden kayboldu. Biz ne oldu acaba diye konuştuk. Demek adada başkaları da vardı o sırada. On dakika kadar sonra biraz önce kızın geldiği taraftan altı kişinin geldiğini gördük.
Hmmm, kıza altı kişi çok geldi herhalde, kaçtı. 🙂 Gelenler altı erkek çocuk, 16-17 yaşlarında. Aralarında konuşarak önümüzden geçerken biri kızgın bir sesle “Ulan buraya kadar getirdik, meğerse oğlanmış göt veren” diyince bize bakan bir diğeri “Şşş” diye arkadaşını susturmaya çalışırken ben meseleyi anlayıp gülmeye başladım. Çocuklara “bugün şanssız bir gün, desenize” diyince onlar da durup özür dilediler. “Önemli değil, gelin oturun, anlatın bakalım” dedim. Karım ne olduğunu anlamamıştı. Anlattım meseleyi: “bu arkadaşlar demin geçen kızı getirmişler adaya, ama meğerse erkekmiş” diyince karım hayretle çocuklara “sahi mi, demin buradan geçti, kızdı o” diyince çocuklardan biri “biz de öyle sandık, göğüsleri de vardı ama kilotumu indirince gördükki, erkekmiş” dedi. Karım hem şaşırdı hem de gülmeye başladı. “E peki, oğlan da olsa yapsaydınız” diyince çocuklar karımın yanında utandılar ama içlerinde en fütursuz konuşanı “abi biz kızınca kaçtı, yoksa ben yapardım” dedi. “Demekki hepiniz boşalamadan kaldınız” diye güldüm. Karımın yanında hiç çekinmeden açık konuşmam onları biraz gevşetmişti. Bu şekilde laflarken çocuklar hem konuşuyorlar, hem de utanarak yan gözle karıma bakıyorlardı ama karım da gayet tabii davrandığı için onlar da iyice açıldılar. Karıma çok önceden bu konuyu anlatmıştım, erkeğinki kalktıktan sonra boşalmadan zor iner, hem de ızdırab verir diye. Onu bildiği için karım safça sordu ablaları havasında “ağrı yapıyor mu?” Çocuklar dayanamayıp gülmeye başladılar bir yandan başlarıyla evet diyerek. Karıma yan dönüp oturan birinin eli devamlı sikindeydi, ben hemen karıma “baksana, eli devamlı orasında” diye daha da gülmeye başladım. Çocuk dayanamadı, durumu saklayamadığından daha da utandı, ayağa kalkıp arkasını döndü, etrafına bakınmaya başladı. Çocuklardan biri “bak ağaçlar var, git arkasına rahatlat kendini” diyince ayağa kalkan çocuk gösterilen yere dönünce tam karımın karşısında shortunun çadır gibi olduğu göründü. O zaman bir sessizlik oluverdi. Altısı birden sanki bu anı bekliyorlarmış gibi gülümseyerek karıma bakmaya başladılar.
O anda karımın yüz ifadesi değişti. Gerçekten de bu çocukların kendisini sikmeye niyetli olduklarını farketti. Kulağıma eğildi hemen “istemiyorum” dedi. İki gün önceki olaydan sonra her fırsatta topu ona atmaya karar vermiştim. Çocukların da duyabileceği bir sesle “istemiyorsan onlara söyle. Benim kulağıma fısıldamana gerek yok” dedim. Karım fena halde şaşaladı, bir şey diyemedi. Çocuklar hayal kırıklığı içinde bize baktılar sonra kalkıp uzaklaşmaya başladılar. Biri, deminden beri siki kalkmış halde ayakta duran çocuk arkadaşlara “siz gidin, ben sonra gelirim” dedi. Arkadaşları uzaklaşınca bana dönüp “abi, kızma bana ama yengenin önünde, bana bakarken elimle kendimi tatmin etsem olur mu?” dedi. Ben de hemen cevabı verdim “karımın bakmasını istiyorsan, doğrudan ona sorsana”. Topu gene ona atmıştım. Karım “olmaz, arkadaşların gitti, onlara haksızlık olur.” dedi. Çocuk hala inatla yerinden kıpırdamıyordu. Karım “Bir şeyler söylesene” der gibi bana bakıyordu, ben de hiç oralı olmuyordum. Karım kalktı, “ben otele dönmek istiyorum” dedi. “Peki” dedim, ben de kalktım. Karım iyice bozulmuş, önden yürüyordu. Bir sonraki kumsala geçmek için aradaki tepeye çıkınca farkettim, diğer beş çocuk tepenin hemen arkasındalarmış. Karım da onların arasından geçmek durumunda elbette. Arkamdan gelen siki havadaya işaret ettim, yanıma geldi. “Bekle bakalım, ne olacak” dedim, o da durumu gördü, durdu. “Abi, yenge aslında başka erkeklerden hoşlanır mı?” diye sorunca, anlattım işin aslını. Bu arada karım diğer çocukların arasında durmuş konuşuyorlardı. İkimiz de bekliyorduk ne olacak diye. Bir ara çocuklardan biri karımın kalçalarını okşamaya başladı. Sonra kumsaldan biraz içeriye, ağaçlık bölgeye yürüdüler. Biz de o tarafa doğru yürümeye başladık. Onlar ağaçların arasında durmuşlardı ve karım çocukların siklerini ellemeye başlamıştı. Yanımdaki çocuk “yenge tava geldi abi” dedi.
Ben de “geleceğini biliyorum. Şimdi atış serbest, istediğinizi yapabilirsiniz. Canını acıtmak dışında, hiç istemem lafını filan dinlemeyin, istediğiniz kadar istediğiniz yerine boşalın” dedim. Yanımdaki çocuk bir koşu gitti yanlarına. Karım sırayla çocukların siklerini ağzına almaya başlamıştı bile. Hepsinin de yetişkinden pek farkı yoktu aslında. Ben de yanlarına gittim, hiç karışmadan bir ağacın altına oturdum, temaşa zevkine daldım. Kısa sürede hepsinin elbisesi çıkmış, ateşli sikiş başlamıştı bile. O sıradan siki karımın ağzındaki çocuk dayanamadı, boşaldı ağzına. Arkasından sırayla götüne, amına, ağzına girip boşalmaya başladılar ama boşalanın siki gene kalkıyor. Neyseki hepsi az tecrübeli, üç-dört gidiş-gelişte boşalıyorlar. Biraz önce benim arkamdan gelen çocuk önce karımın ağzına verdi, suratına boşaldı. Biraz bekledikten sonra tekrar sırası gelince dizlerinin üzerine çökmüş karımı yatırdı, girdi bacaklarının arasına, yaşından beklenmeyen bir şekilde vura vura uzunca bir süre amını sikti, karım defalarca haykırdı. Diğerleri de çekilip bu sikişi seyrettiler. O coçuk karımın amına boşalıp geri çekilince diğer üçü gelip karıma hem yalatıp hem de otuzbir çekmeye başladılar, üstüne boşaldılar. Karım yerden kalkmıyordu, yorulmuştu. Çocuklardan biri karımı yüzükoyun çevirdi, bacakları kapalı vaziyetteyken götünü sikti. Sonunda karımın dölle ıslanmamış yeri kalmadı. Kimsenin boşalacak hali kalmayınca çocuklar iskeleye gittiler. Karım da denize girip temizlendi.
Otele döndük, üstümüzü değiştirip yemeğe indik. Dükkanların olduğu yerden geçerken baktım adada gördüğümüz sikli kız. O da bizi görünce başını çevirdi diğer tarafa. Yanına gittim, hoşuna gidecek sözler söyledim, beraber yemek yiyelim dedim. Bize ısındı, yemek yedik, morali düzeldi. Elbette o adadan ayrıldıktan sonra karımın o altı çocuğu rahatlattığından bahsetmedik.
Ertesi gün tatil bitti. Yolda karıma “bundan sonra hayatımızda ufak bir değişiklik olacak. Tüm arkadaşlarımın telefon numaralarını senin telefonuna kaydettim dün gece. Artık kendi işini kendin ayarlayabilirsin” dedim.