Eskisi Gibi Tadına Bakarsın

Bizler otuz yaşlarında evli çiftiz. Kocam yakışıklı, ağzı laf yapan, çekici, sekse düşkün bir adam… Ben de sarı uzun saçlarım, irice memelerim, ince belim, çıkık kalçalarımla hem kocamın hem çevremdeki erkeklerin bakışlarını üzerimde toplayan bir kadınım. Evlendikten sonra kocam beni de alıştırdı, uzun zamandır hep fantezilerimizde başka erkeklerle yatağımızı paylaşıyoruz… Sevişirken aramızdaki erkeğin neler yaptığını ben ona, o da bana anlatıyoruz yarışırcasına.. Bu olay çok hoşumuza gidiyor, deliriyoruz, çılgınca sevişiyoruz. Ama kocam bir zaman sonra olayı gerçekleştirmeye, hayali kişilerin yerine gerçeklerini, çevremizden birilerini koymaya çalıştı. Ben hemen tersledim, – “Olmaz öyle şey… Ben yapamam…” dedim. Bir de kocamın en sevdiği şey naylon külotlu çoraplar.. Mini etek giymeyi çok severim, uzun, biçimli bacaklarımın güzelliğini herkes görsün isterim. Eşim de özellikle jartiyerler, külotlu çoraplar alır giymem için, bayılıyor benim çoraplı görüntüme… Bir süre önce onun bu çorap takıntısını hayli ileri götürdüğünü öğrendim. Gün ortasında evden almam gereken bir belge için zamansız eve girdiğimde, kocamı üzerinde benim jartiyer çoraplarımı giymiş vaziyette yatağımızda uzanmış, kendini okşarken yakaladım. Şaşırıp kaldım, ne söyleyeceğimi bilemedim. Sertleşmiş erkekliği, bacaklarında jartiyer çorabı, kılsız kaslı vücuduyla değişik bir görüntüsü vardı. Elimden tutup üzerimdeki etek döpyesle giyinik vaziyette yatağa çekti, uzun uzun anlattı, – “Aşkım, biliyorsun çorap fetişi var bende… Seni çoraplı görmek, üstünde çoraplarınla sevişmek, sikişmek tahrik ediyor beni… Ben kendim de giymeye başladım.. O tendeki dokusu, teması, sikimin üstündeki kayganlığı delirtiyor beni… Evde yalnız olduğumda kendime aldığım jartiyerli çorapları giyip üstüne de ten ya da siyah renkli parlak çorapları giyip okşuyorum kendimi… Sikimi bacaklarımın arasına alıp o tarifsiz zevkleri yaşıyorum. Homo olmadığımı çok iyi biliyorsun, sadece fetiş olarak hoşuma gidiyor. Bunu anlatırken elimi alıp bacaklarına götürmüş, okşamamı istemişti. Ben onu okşarken, o da eteğimin altında külotlu çorabımın üzerinden bacaklarımı, külotlu çorabın ağını, kalçalarımı okşuyordu. Kılsız tüysüz bacaklarında jartiyer çorap da güzel görünüyordu doğrusu… Hele ben okşadıkça iyice sertleşen, damar damar atan sikinin görüntüsü de iyice azdırmıştı beni, ıslanmaya başlamıştım. Elimle tutup ateş gibi yanan sıcaklığını hissettim. Hiç olmadığı kadar büyümüştü aleti… Hoşuma gitti bu… Dudaklarına yumulup, – “Hadi kocacım, beni böyle sik… Madem bu olay seni bu kadar tahrik ediyor, çoraplarınla, jartiyerinle sik beni…” dedim. Sımsıkı sarılıp yuvarlandım, altına yattım. Bacaklarımı araladı, külotlu çorabımın ağını şifonyere uzanıp aldığı tırnak törpüsüyle yırtıverdi. Külodumu yana çekip, içinden sular akan amıma giriverdi hışımla… O üzerinde salt çorabıyla içimde gidip gelirken, ben tamamen giyinik vaziyette elimin yetiştiği kadarıyla çoraplı bacaklarını okşadım aradan… Müthiş bir orgazm yaşadık o gün… Defalarca… Artık kocamın benden gizli gizli çorap giymesine, kendini tatmin etmesine gerek kalmamıştı. Yatağa girerken bazen o çorap giyiyordu, bazen ben… Bazen de ikimiz de ortasını kestiğimiz çorapları giyip ilişkiye giriyorduk. Eşimle alışverişe gittiğimizde eşim en kısa minilerimi giydirir, altına yine onun seçtiği siyah ya da ten rengi çoraplar giyerdim. Yürürken kırıtır, mini eteğim sallandıkça çoraplı uzun bacaklarımın görüntüsü herkesi dönüp bana baktırırdı. Mağazalarda kendime kıyafet falan bakarken perdeyi bilhassa aralık bırakırım. Seyredilmek benim de hoşuma gidiyordu artık… Kocam da beni seyretmek için kabinin çevresinde turlayan erkekleri izler, onların bana bakarken dönen bakışlarını gördükçe çadırı kurar hemen… Eve gelince tabii deliler gibi sevişiyoruz. Yatağımıza başka birinin girmesi fikrine artık ben de eskisi kadar karşı çıkmıyor, yumuşak bakıyordum. Yine bir AVM dönüşümüzde kocamla birbirimizi hırpalayarak sevişmeye başlamıştık. Beni dikizleyen tezgahtarın neler yaptığını, ben izin versem çocuğun kabine girip oracıkta beni sikebileceğini anlatıyordu, – “Belki deneyebiliriz bir kere kocacım… Fakat güvenilir biri olması lazım, tezgahtar çocukla olmaz…” dediğimde üstümde gidip geliyordu. Ben bunu söylediğim anda delirdi sanki… Çılgınlar gibi boşaldı o gece… Bazen otobüse biniyorum ve kalabalığın içinde beni nasıl elleyip sürttüklerini anlatıyorum kocama… Bir keresinde metrodan inmiş merdivenlerden çıkmak üzereydim. Yürüyen merdivenlerin başında toplanan kalabalığın arasında arkamdan adamın biri resmen bacak aramı eteğin altından avuçlayıverdi. Amımın üstünden nerdeyse parmakları içime girmişti. Neye uğradığımı şaşırıp kızgın bir yüz ifadesiyle dönüp baktım. Karşımda yakışıklı, takım elbiseli, eli yüzü düzgün bir adam gülümseyerek bakıyordu, – “Kusura bakmayın öyle çekici güzel bacaklarınız var ki dayanamadım. Lüften bağışlayın… Öyle parıldıyor ki bacaklarınız, kendimi tutamadım, tekrar özür dilerim…” dedi. Bir şey demeden çevirdim başımı… Adam arkamda duruyordu hala… Dayanamadım. Bir bacağımı kaldırıp ayağımı üst basamağa koydum. Tabi böyle bir ayak yukarıda, bir ayak aşağıda olunca kalçalarım daha da açıldı mini etekten… Kocam merdivenlerde bu pozisyonu almamı ister hep… Bu şekilde durunca arkamdan gelenler mini eteğimin külotlu çorabın ağ kısmına kadar açıldığını görebilirlermiş, harika bir manzara olurmuş onlar için… Adam da benim bu hareketimi görünce özürünün kabul edildiğini anlamış oldu. Bu sefer elindeki büyük giysi poşetiyle perdeleyerek elini bacaklarıma götürdü. Benim vereceğim tepkiyi ölçerek yavaşça parlak çoraplı bacaklarımı okşaya okşaya yukarıya, eteğimin altına doğru ilerledi. Tüy gibi elleri zarif hareketlerle bacak arama kadar geldi. Kalçalarımı hafifçe avuçlayıp parmağıyla minik minik bastırdı. Adam öyle hoşuma gitmişti ki, hiç itiraz etmiyor, gözlerim kapalı beni ellemesine izin veriyordum. Islanmıştım. Fakat maalesef merdiven sona erdi, elini çekti, kendime çeki düzen verip yürümeye başladım. Adam da peşimden tabi… Yaklaştı arkamdan, – “Rica etsem benimle bir şey içmeye gelir misiniz, tanışmış oluruz?” Başımı çevirip ona baktım. Kumaş pantolonun önünde kabarmış aleti öyle belli oluyordu ki… O da benim gibi tahrik olmuştu. Gülümseyip, – “Kusura bakmayın… Olmaz, bu kadarla idare etmelisiniz. Ben evli bir kadınım…” dedim, yürümeme devam ettim. Adam yine peşimdeydi, – “Lütfen yanlış anlamayın… Eğer isterseniz arayabilirsiniz. Sadece tanışmak istiyorum, başka bir niyetim yok” diyerek kartını uzattı bana… Ben de terslemeden kartını aldım. Adamın kabarmış önüne gözlerimi dikip gülümsedim, – “Niyetiniz belli oluyor…” dedim. Kartı çantama koyarken, “kim bilir, belki ararım. İyi günler size…” diyerek boş bir taksiye işaret ettim, binip gittim. Dönüp arka camdan baktığımda adam olduğu yerde kalakalmış, arkamdan bakıyordu. Akşam kocamın gelmesini sabırsızlıkla bekledim. Gelir gelmez yatağa atıp ona anlattım bunu… En küçük ayrıntısına kadar… Adamın siki nasıl kabarmıştı, gözleri nasıl bakıyordu, parmağını nasıl küloduma basıyordu… Deliler gibi sevişiyorduk bunları anlatırken… Bir gün üniversiteden eski arkadaşlarımdan biri iş için gelmiş, benim adresimi bulup ziyarete geldi. Özeldi benim için… Eski flörtümdü. Eşimle arkadaşım olarak tanıştırdım. Önce yemeğe, sonra eğlenmek için bir bara gittik. Kendime özen göstermiştim hazırlanırken… Diz üstü yırtmacı uzun bir etek, derin bir göğüs ve sırt dekoltesi, jartiyerli siyah parlak çoraplar, yüksek ince topuklar… Eşim beni o şekilde görünce gözleri parladı. Sarılmak istedi, engel oldum. – “İştahını geceye sakla kocacım” dedim gülerek… “Seni delirtmek istiyorum bu gece…” Kocam da pantolonun altına külot giymeden külotlu çorap giydi. Beni izlerken pantolonun cebinden sikiyle oynayacakmış. Arkadaşımla buluşmaya giderken hep arkamdan geliyor, ben kıvıra kıvıra yürürken gözlerini eteğimden, bacaklarımdan ayırmıyordu. Bu tüm yemek boyunca ve bara giderken devam etti. Ortam çok güzeldi. Kocam ve arkadaşım Mert hemen kaynaşmışlar, eğlenmeye başlamıştık. Aldığım ilk içkiler de beni bir hoş yapmıştı. Bir kocamla, bir yalnız kalmasın diye arkadaşımla dans ediyordum. Ben dans ettikçe eteğim savruluyor, etrafımdakiler jartiyerime kadar bacaklarımı görebiliyorlardı. Mert ile dans ederken kocam eli cebinde bizi izliyordu oturduğu yerden… Ben dans edip kıvırdıkça açılan eteğimle ona göz ziyafeti sunuyordum. Kocama muzip gözlerle bakıp eteğimi aşağıya indiriyordum. Müziğin ritmiyle birbirimize fazlaca yanaşıyorduk bazen… Yüz yüze birbirimizin gözlerine bakarak… Bazen arkama geçiyor, kalçalarımız birleşiyor, Mert’in kucağında kıvırmama devam ediyordum. Kocama baktığımda devam et diye işaret ediyordu. Her şey çok güzeldi kısacası… Sonunda yoruldum, oturduk. Biraz sonra da çıkmaya karar verdik. Arabaya binerken kocam bana aldırmadan direksiyona geçti, Mert ben binerken kapıyı açtı. Resmen ona göstere göstere bacaklarımı ayırarak bindim arabaya… – “Eve gidip kahve içelim” dedim. Mert ise, – “Geç oldu çocuklar. Siz beni bir otele bırakın” dedi. Kocam da gelmesi için ısrar etti. Ben de, – “Boşuna masraf etmene ne gerek var canım?” diyerek üsteledim. – “Rahatsız etmiyeyim..” diyerek kocama baktı. Kocam güldü, – “Ne olacak canım, ayağımızda sallayacak değiliz ya seni… Yatar uyursun işte… Biz sana gelsek bu saatte otele mi yollayacaksın bizi?” – “Yok canım da, siz ikiniz… Neyse, rahatsız etmiyeyim demiştim…” Böyle konuşurken eve gelmiştik bile… Kendimizi birer koltuğa attık. Biraz sonra kalktım, erkeklere ne istediklerini sordum. – “Kahve mi, yoksa birer kadeh daha devam mı edelim? Aslında birer votka limon iyi gider şimdi…” deyip mutfağa gittim. Kocam da peşimden geldi, arkamdan sarıldı bana, kulağıma fısıldadı, – “Karıcım, deli ettin beni dans ederken… Senin etek hep yukarı çıktı hoplayıp zıplarken, benim de yarak aşağıya inmedi sana bakarken… Mert de iyi sürttü sana ha…” dedi kalçalarımı avuçlayarak… Dudakları boynumda dolaşıyordu, en tahrik olduğum şey, boynumu kaçırmaya çalışarak kıvrandım, – “Sürttü ya… Hem sürttü hem de kaçamak elledi beni… Az çapkın zampara değildir o…” dedim. İçkileri hazırlayıp beraber içeriye götürdük. Sohbet falan derken ikinci bardaklar da içildi. Kocam Mert’e kendi eşofmanlarından birini verdi, kendi de giydi. Ben de yatak odasına gidip kısa geceliğimi giydim. Hafif şeffaf, içim görünüyordu. Meme uçlarımı aynada görünce fazla mı açtım diye düşündüm, sonra vazgeçtim. Nasıl olsa dans ederken küloduma kadar görmüştü beni Mert… Külot görmekten sıkılmıştır diyerek çıkarıverdim onu da… Fakat altımdaki jartiyer çorabını çıkarmadım. İçeriye gittiğimde erkeklerin gözleri bana dikildi hayranlıkla… Masanın üzerindeki şamdanın mumlarını yakıp ışığı söndürdüm. Şimdi odayı mumlar aydınlatıyordu. Duvardaki aynaya baktığımda, üzerimdeki gecelik ve jartiyer çoraplarımla mum ışığında gizemli bir çekicilik yayıyordum etrafa… Kocamla yan yana oturduğumuz geniş koltukta yan döndüm, bacaklarımı eşimin kucağına uzattım. Konuşurken bir yandan bacaklarımı okşuyordu. Geceliğim sıyrıldı, jartiyerin kopçalarına kadar açıldı bacaklarım… Mert yan taraftaki bize bakan tekli koltukta oturuyor, konuşurken bize dönmüştü. Şeffaf gecelikten içimde külot olmadığını ikisi de görmüştü sanırım. Bacaklarımı hafifçe ayırdım. Bir yandan eşimin çoraplı bacaklarımı okşaması, bir yandan Mert’in mumların loş ışığında bacak aramda bir şey görmeye çalışan aç bakışları öyle tahrik ediyordu ki beni… İçkilerimiz bitti, yatalım artık diyerek kalkıp yatak odamıza gittik eşimle… İkimiz de çıldırmıştık artık… Yatağa girer girmez geceliğin eteğini kaldırıp yalamaya başladı beni… Amım sırılsıklamdı daha yalamaya başlamadan… Kocam da fark etmişti bunu, – “Bakıyorum ıslanmışsın karıcım… Hoşuna mı gitti seyredilmek? Çoraplarını çıkarmadan öyle gecelikle aramıza gelmeye utanmadın mı? Seni kaltak seni..”. diye diye yalıyordu amımı… – “Sen de az değilsin.. Bacaklarımı okşadın onun yanında… Çocuk mahvoldu.” – “Külot da giymemişsin altına… Bir de bacaklarını ayırdın iyice… Amcığını görmüştür adam…” – “Görmüştür tabi aşkım… Hem ilk defa görmüyor ki…” dedim. Yüzüme baktı, şaşırmıştı, – “Nasıl yani ilk defa değil? Yoksa daha önce sen onunla…?” Gülerek başını tuttum, kasıklarıma gömdüm, – “Sen yalamana devam et, ben anlatayım. Aslında tam sayılmaz. Yıllar önce çıktık bir ara… Bir keresinde evde yalnızdık. Daha önce öpüşüyorduk falan ama hiç ileri gitmemiştik… Evde öpüşürken soyunduk. Ben külotla kaldım, o çırılçıplak… Altımdaki külotla kucağına çıktım, yarağının üstünde gidip geldim yaylana yaylana… Külodum ıslanmış, ateş basmıştı. Sonra o beni yatırdı, memelerimden başlayıp aşağıya kadar yaladı, külodumu sıyırdı… İlk defa oram yalanıyordu. Acaip bir şeydi. Delirdim. Ne de olsa ilk işte… Herhalde bir erkekle ilk orgazmımı o anda yaşadım. Sonra sıra bende diye düşünüp sikini elime aldım. İlk defa gerçek bir erkek sikini elliyordum, elime alıyordum. Kocamandı… Korkmuştum da… – “Yala onu… Em…” dedi. Başladım yalamaya… Elimle boylu boyunca okşamaya… Başını, çevresini, taşaklarını, ağzım dilim nereye gelirse artık yalıyordum… İlk önce şeffaf sıvı geldi yalamaya başlayınca… Dibinden yukarı doğru elimle sıvazlarken eliyle başımı bastırıyor – “Yala… Em.. Bitir beni..” diye inliyordu. İlk sıvısını yaladım tabii, başka çarem de yoktu… Kasılmaya başladı… Ben boşalacak diye çekilmek isterken o bırakmadı, saçlarımdan tutup ağzıma sokup çıkarmaya başladı sikini… Boşalıyordu… Ağzım, yüzüm spermle doldu. İlk sperm tadına o baktırdı. Ağzımda titriyor, koca siki küt küt atıyordu ellerimde… Midem bulandı, lavaboya koştum şaşkınlıkla… O arada eve biri geldi, sevişmemiz yarım kaldı. Bir daha da tekrarlamadık bunu… İşte böyle aşkım…” Beni yalamaya devam eden kocamın siki kazık gibi olmuştu. Yalamaya ara verip bacaklarımın arasından bana baktı, – “Niye daha önce anlatmadın bunu bana?” – “Bilmiyorum aşkım, belki de utandım.” – “Utanmana gerek yok aşkım… Biliyorsun ben seni seviyorum… Kuralsız yaşamak benim felsefem…” dedi. Amımı yalamaya başladı, hem de ne yalamak. – “Siki nasıldi?” dedi, amımı şakur şukur, bir köpek yavrusu gibi yalarken… – “Üfff.. Sorma kocacım… Kocaman bir şeydi.. Ancak başı ağzıma sığıyordu.. Seninkinden daha büyük, kalın, kocaman bir şeydi hatırladığım kadarıyla… Dedim ya, korkmuştum onu öyle koca sikiyle karşımda görünce…” – “Hiç istemedin mi onu içinde hissetmeyi ? Doğru söyle, yoksa götten falan verdin mi ona ?” – “Yok, aşkım, inan sadece saksafon çektim… Şimdiki aklım olsa verirdim o zaman ona… Şimdi de o koca sikini içimde hissetmek isterdim tabii… Hadi çıkar şu çorabını artık, sik beni şimdi.. Çok azdım…” deyip çorabın üstünden sikini avuçladım. Oysa beni yalamaya devam etti, resmen amımı yuttu… Titreyerek gelmeye başladım… Öyle tahrik olmuştum ki dakikalar sürdü sanki orgazmım… Elim kocamın külotlu çorap içindeki sikinde, o memelerime kapanmış emerken şehvetin zirvelerine çıktım… Sakinleştiğimde beni okşamaya devam etti, boğuk bir sesle, – “Git içerden sigara paketini al…” dedi birden… Şaşırdım, – “Ya uyanıksa şimdi?” – “İyi ya, tadına bakarsın kaç sene önce yaptığın gibi…” dedi. – “Zaten dans ederken sürtüyor, yılların beni daha da çekici yaptığını söylüyor, iltifatlar yağdırıp duruyordu. Hele evde bacaklarımın arasına düşecekti nerdeyse… Bak, sonradan kafama kakma bunu.. İçeri gidersem, uyanıksa… Mutlaka elleyecektir beni…” – “Karar senin aşkım. İstiyorsan deneyebiliriz. Uyanıksa içersin sigaranı onun yanında… Sızdı kaldı kocam dersin…” Heyecanla dudaklarına yapıştım, öptüm, öptüm… Heyecandan gözlerimiz parlıyordu ikimizin de… Dudaklarını, yanaklarını öpücüklere boğarken, – “Emin misin? Gidiyorum bak…” Popoma bir şaplak attı, – “Eminim tabi aşkım… Hadi git… Git ve her şeyi akışına bırak… Gideceği yere gitsin olay…” Kalktım, saçlarımı aynada şöyle bir düzeltip üzerimdeki gecelik ve çorapla dışarıya çıktım, sessizce onun odasına gittim. Kapıda bir an durup arkama baktığımda kocam kapının arasından beni izliyordu. Sabırsızca içeri girmem için eliyle işaret etti. Kapıyı açıp yavaşça içeri süzüldüm. Kapıyı kocamın bizi izlemesi için kapatmadan aralık bırakıp kapı önünde durdum. Mert koltukta oturmuş sigara içiyordu. Beni görünce doğruldu. Odada yanan mum ışığında karşılıklı durduk, baştan aşağıya süzdü beni, gülümseyerek – “Seni de uyku tutmadı galiba…” dedi. Elindeki sigarayı işaret ettim, – “Benim de canım sigara istedi, paketi burada unutmuşum…” dedim. Hemen paketi alıp bir sigara uzattı, ateşiyle yaktı. Derin bir nefes alıp koltuğa attım kendimi, bacak bacak üstüne atıp davet edercesine ona baktım. Mert de yanıma oturdu, diz dize konuşmaya başladık. – “Seni böyle gördükçe okul günlerimiz aklıma geliyor. O yaşadıklarımız…” dedi. – “Ben de seni unutamadım bir türlü…” dedim. Gözleri parlıyor, yiyecek gibi, her an üzerime atlayacak gibi duruyordu yanımda… Elini uzattı, dizime koydu, – “Jartiyerli çoraplar da çok yakışıyor bacaklarına… Harika görünüyorsun…” diyerek okşamaya başladı. İçim bir hoş oldu, zaten zirvelerde gezinen libidom, cinsel isteğim lav olup kasıklarımdan akmaya başladı. – “Heyy, dokunma bana… Ateş gibi yanıyorum zaten…” diyerek kıkırdadım. Onu öyle istiyordum ki o anda… Altına yatırmasını, okşamasını, sikmesini… O da biliyordu bunu… Elini daha da ileriye götürdü okşayarak, geceliğimin eteğinde dolaşıyordu şimdi, – “Kocan?” Ona çaktırmadan kapıya baktım yan gözle… Kocam üzeri çıplak, kapıdaydı, eli eşofmanının içinde sikini okşayıp duruyordu heyecanla bizi izlerken… – “Sızdı o… Ama Mert… Bu yaptığımız…” Dudaklarıma yönelen dudaklarından korunmak ister gibi başımı çevirdim, yanağımı, dudağımın kenarını öptü… Öpüşmeye başladık. Dili ağzımın içinde dilimi okşarken elleri de her yerimde dolaşıyordu. Kendimden geçmek üzereydim, öylesine zevk alıyordum ki… Kocamın bakışlarının altında bir başka erkekle sevişiyordum yarı çıplak… Dudaklarımı bıraktı, geceliğimin askısını indirip ortaya çıkan memelerimi seyretti hayranlıkla, durmadı, kabarmış meme uçlarıma yumuldu… Elleriyle memelerimi avuçlayıp sıkıyor, uçlarını emiyordu. – “İlk defa beni ağzına aldığın günü unutamadım hiç… Keşke devam ettirseydik… Öyle pişman oldum ki…” – “Ben de… Ben de unutamadım, gece rüyalarıma girdi güzel sikin” dedim kıvranarak… – “Buraya arayış içinde gelmiştim. Devam edebilir miyiz diye… Hala o günkü gibi seksisin, ateşlisin, kadınsın… Kocan da kısıtlamıyor seni hiç…” – “Evet, kısıtlamaz… Ama yeter… Mert… Ona bunu yapamam… O yan odada uyurken seninle sevişemem…” diyerek naz yaptım, elimle göğsünden ittim, kendimden uzaklaştırmaya çalıştım yalandan… Bu hareketim onu daha çok ateşlemişti, saldırır gibi davranıyor, memelerimi hırpalıyor, geceliğin altından kadınlığımı avuçlayıp parmaklarını içime sokmaya çalışıyordu. Zevkten gözlerim kararmaya başlamıştı… Kocam aklıma bile gelmiyordu, Mert’in öpüp okşamalarıyla kıvranıyordum… Ben göğsünden itince bıraktı. Tam örselenmiş dudaklarımla, emmekten sızlayan meme uçlarımla “keşke bırakmasaydı, devam et aptal herif, beni ciddiye alma” diye düşünürken önümde diz çöktü, bacaklarımı aralayıp başını kasıklarıma gömdü. Ağdalı kılsız amcığımı yalamaya başladı. Bacaklarımı ayırıp inlemeye başladım. Zevkten geberiyordum. Kendimi geriye atmış, amımda klitorisimde dolaşan sıcak dilinin zevkini çıkarıyordum. Tam yükselmeye başladığımda anladı, bıraktı yalamayı… Kalktı, eşofmanını küloduyla beraber sıyırdı aşağıya… Kocaman yarağı göbeğine doğru yukarıya kalkmış tüm haşmetiyle meydana çıkmıştı. Çırılçıplak, bir heykel gibi önümde duruyordu. – “Ohhh…” diye inledim. “Tıpkı o günkü gibi… Karşımdasın… Kocamansın… Harika…” dedim hayranlıkla… Ellerimi uzatıp okşamaya başladım haşmetliyi… Mum ışığında sol elimdeki nikah yüzüğü parlıyordu ben yabancı bir erkeğin sikini okşarken… – “Yalasana… dedi. Ne duruyorsun?” Dudaklarımı yaklaştırdım, şişip mantar gibi olmuş başına dokundurdum. Ateş gibiydi. İDilimin ucuyla dokundum. Saçlarımdan tutup inledi, – “Ohhhh… Yala canım… Yala bi tanem… Ağzına al onu… Em… O gün yaptığın gibi… Emm…” İstediğini yaptım ben de… Ağzıma aldım sikinin başını… Dudaklarımın arasından içeriye kaydırdım, emdim. Dilimle ağzımın içindeki başını, elimle alttan torbalarını okşadım. Başını arkaya atmış zevkten inliyordu. Kocam elinde bıçakla içeriye girdiğinde ben yalamaktan, o yalanmaktan aldığımız zevkle kendimizden geçmiştik. – “Ne oluyor burada? Ne yapıyorsunuz siz?” diye bağıran kocamın sesiyle irkildik ikimiz de… Mert korkuyla, ben şaşırarak kocama bakıp kaldık. – “Terbiyesizler, namussuzlar…” diyordu elindeki bıçağı sallayarak… Mert önünde yalanmaktan parlayan sikiyle kocama döndü, – “Bak… Hepimiz çok alkollüyüz dostum…” diye kekeledi. – “Kes lan… Ne yaptığınızı görüyorum işte… Karımı sikmek üzeresin… Yarrağını ağzına vermişsin, ne anlatıyorsun bana?” dedi. Bana döndü, ben sesindeki o bildik muzip tınıyı yakalamış, olayı anlamıştım bile… Numara yapıyordu pezevenk, olaya, aramıza girmek için film çeviriyordu… – “Sen ne arıyorsun bunun odasında orospu?” diye çıkıştı sertçe… – “Ben… Sigara içmek için…” diyerek sustum. Gözümü kocamın giydiği eşofmanın önündeki çadırdan ayırmıyordum. – “Bellii… Sigara yerine puro içiyorsun fahişe… Canın puro mu çekti? Benim sigaram sana yetmedi mi? Hadi devam et öyleyse…” Elimi tekrar Mert’in korkudan yarı inmiş sikine götürdüm, okşamaya başladım. Mert iyice şaşırmış, gözlerine inanamıyordu. Eli bıçaklı bir koca… Sikini yalayan karısı… Eski sevgilisi daha doğrusu… Kocam daha fazla uzatmadı, elindeki bıçağı sehpanın üzerine bıraktı, kahkahayla gülmeye başladı. – “Şaka yaptım Mert…” dedi gülerek. “Korkma… Her şeyi biliyorum. Okulda okurken karımı ağzından siktiğini… Seviştiğinizi… Buna beraber karar verdik. Üçlü yapmak istedik. Karım içeriye girdiğinden beri sizi izliyorum. Sikimi kaldırdınız sevişirken… Hadi devam edelim…” – “Yatağa geçelim kocacım…” dedim. Elimde tekrar sertleşen Mert’in siki onun kararını da belli etmişti. Her şeye rağmen istiyordu beni sikmeyi… Elimdeki kalkmış sikinden tutarak çektim, yatak odasına gittik hep beraber… Kocam yatağın ucunda ayakta dururken ikimiz yatağa uzandık. Mert’in koca sikini elime alıp tekrar yalamaya başladım. – “Kocacığım bu güzel yarağı yıllar önce bak böyle yaladım…” diyerek dilimi kocama göstere göstere yalıyordum aleti… Sırtüstü yatıp keyfine bakıyordu Mert… Kocam yatağa, yanımıza zıpladı. Geceliğimi başımdan sıyırıp çıkardı. Üzerimde sadece jartiyerler kalmıştı. Çırılçıplaktım. Dizlerimin üzerinde erkeklerimin çıplak vücudumu seyretmesine, daha da tahrik olmalarına izin verdim. Sonra kalkıp ata biner gibi Mert’in üstüne çıktım. Havaya kalkık duran sikin üzerine çöküp am dudaklarımın arasına gövdesini kıstırdım, gidip gelmeye, dudakların arasına, klitorisime sürtmeye başladım. Aldığım zevkle içinden sular akan amım iyice kayganlaşmış, aleti de ıslatmıştı boylu boyunca… Birazdan içime girecekti bu güzel şey… Sabırsızlandım, sürtünmeyi bırakıp üzerinde yükseldim. Koca aletin başını kadınlığımın kapısına dayadım. Dudaklarımı ısıra ısıra içime almaya başladım. Koca başı amımı yara yara giriyordu içime… Yarısına kadar soktum, biraz dinlendim. Eğilip memelerimi yalattım eski aşığıma… Uçlarını emdikçe içimden sular akmaya devam ediyor,aldığım zevk katlanarak artıyordu. Belimi kavrayan Mert yavaş yavaş oturup kalkmama yardım ederken aniden kendine çekti, sikini dibime kadar içime gömdü. Kasıklarımız birleşti. – “Aahhh… Yavaş… Hayvan… Deldin amımı… İçimi parçaladın… Durrr… Amım yırtıldı sanki… Kıpırdama ne olur… Yırttın beni…” Çığlığı basıyordum acıdan… Durdu, bekledik. Am duvarlarım onun koca sikinin kalınlığına alıştı biraz… Acı hafiflemeye başladı sanki… İyice alıştı sonra… Hafif uzamış kasık kılları klitorisime değdiğini, gıdıkladığını fark ettim sonra… Dudaklarımı ısırıp inledim zevkle… – “Ohhhh… Harika… Keşke yıllar önce sikseydin beni… Bu koca yarağının tadına baktırsaydın Mert… Erkeğim…” Oturup kalkmaya başladım yavaşça… Kocam aramıza eğilmiş, kalkmış sikini okşaya okşaya Mert’in koca sikinin içime girip çıkmasına bakıyordu. Kocamın burnunun dibinde yabancı bir yarak amıma girip çıkıyordu. Hem de hatırı sayılır bir yarak… Çılgın gibi zevk alıyordum. İnanamıyordum yaşadığıma… Arka deliğimde bir sıcaklık hissi daha da delirtti beni… Kocam arkama geçmiş göt deliğimi yalıyordu sıcak sıcak… Zevkten açılıp kapanmaya başlayan minik deliğime parmağını ıslatıp sokmaya başladı… Arkadan bir parmak daha… Amımda bir koca yarak, arkamda iki parmak… Böyle bir zevk yaşamamıştım hiç… Deliriyor, inliyordum… Mert belimden tutup üstünde oturup kalkmama yardım ediyordu. – “Ohhhh aslanım.. Sik.. Sik beni koca yarrağınla… Yıllar önce yemedim, şimdi doyur beni… Doldur içimi… Erkeğim.. Koca yaraklım… Ahhh…” Zevkin zirvelerinde dolaşıyordum, gelmek üzereydim. Yanıbaşımızda bizi izleyip sikini okşayan kocama seslendim, – “Kocacımm… Manyak bir şey buuuu.. Oohhhhh.. Çok güzel sikiyor beni… Aahhhhhhh.. Mmmmmmm…. Deldinn.. Deldin.. Yırttın amımı… Ooohhh…” diye inleye inleye, zevk feryatları içinde boşalıp kaldım yarağının üstünde… Bacaklarım, tüm vücudum titriyordu. Mert beni kaldırıp üstünde ters çevirdi. Başı kasıklarımdaydı yattığı yerde… Benim başım da onun bacaklarının arasında… Kocam uzanıp dudaklarımdan öptü beni… Bu arada Mert amımı yalamaya başladı. Ben de kocamın dudaklarını bırakıp onun kalkık sikini yaladım. İçimden yeni çıkan yarak sertliğini muhafaza ediyordu hala… Ben yaladıkça daha da sertleşti… Kocam da bir santim ötemde yaptıklarıma bakıyordu. Ağzımdaki tükrüklerle ıslatıyordum elimdeki siki… Sonra ağzımdan çıkarıp elimle sıvazlıyor, bunu yaparken kocamla öpüşüyordum. Yaladığım siki yanaklarıma, kocamın dudaklarına sürtüyordum. Kocama, – “Nasıl? Harika değil mi aşkım? Anlattığım kadar var mıymış?” diyerek elimdeki haşmetli şeyi gösteriyor, sonra ağzıma alıyordum. Mert’in amımı yalayan dili de ayrıca delirtiyordu beni… Kocamın hayran hayran elimdeki sike baktığını görünce, – “Ellemek ister misin aşkım? Hadi dokun… Sertliğini sen de hisset…” dedim. Elimle ağzımda kayganlaşıp parlayan siki tutup kocamın ağzına götürdüm. Tereddüt etti önce… Sonra ağzını açtı, diliyle başını, boynunu, çevresini yalamaya, dilinin ucunu şişmiş kan damarlarında dolaştırmaya başladı. Beraber yalıyorduk şimdi Mert’in koca yarağını… Dudaklarımız etrafında dolaşıyor, başında birleşiyor, öpüşüyorduk. Sonra yine aşağılara inmeye başlıyorduk dilimizle… Mert’in amımı yalayan dili yüzünden arada bir zevk dalgasıyla sarsılıyor, yalamayı bırakıyordum. Bu kez tamamen kocama kalıyordu koca sik… O da doya doya yalıyordu. Sonunda Mert dayanamadı, – “Yeter artık… Bırakın… Boşalmak üzereyim…” diyerek ikimizi de üstünden attı. Kocam kalkıp ayağındaki eşofmanı çıkarınca altında sadece ten rengi incecik külotlu çorabıyla kalıverdi. Sertleşmiş siki külotlu çorabın ağından görünüyordu. Mert yattığı yerden şaşkınlıkla bakıp kalmıştı. – “Bak, ben ibne değilim dostum. Çoraplara tutkum var sadece…” – “Ben biliyorum canım kocam…” diyerek çorabın üstünden sikini yalamaya başladım. “Sen çok iyi bir sikicisin… Harika bir kocasın…” Üçümüz birden yatağın üzerinde birbirimize karıştık. Hepimiz birbirimizi okşuyoruz. Kocam amıma yumulurken Mert de kocamın külotlu çorabının içindeki kalçalarını okşuyordu. Bacaklarımı iyice açtım kocam yalarken, – “Ohhh… Yala kocacım… amımı güzel yala… İyice kayganlaşsın… Mert şimdi koca yarağıyla ezecek karını… Karının ıslak amcığını sikecek…” diye inledim. Mert de dizlerinin üstünde yanımıza geldi. Amımı yalamakla meşgul olan kocamı kenara çekti. Dimdikti yarağı… Kocam tutup onu da yaladı bir güzel… Ağzının içine soktu… İyice kayganlaştırdı. Sonra da Mert’in sikini tutup eliyle amıma yaklaştırdı, başını am dudaklarıma dayadı. Mert de sokmaya başladı. İleri geri ilerliyor, sikini içime gömüyordu yavaş yavaş… Kocamın başı aramızdaydı. Karnıma yaslamış, koca yarağın içime girişini izliyordu. Arada bir doğrulup klitorisimi yalıyor, aldığım korkunç zevkle amımın iyice ıslanmamı sağlıyordu. Mert de arada bir sikini içimden tamamen çıkarıyor, kocamın ağzına veriyordu. Kocam da bir güzel ağzına alıp ıslatıyor, sonra da benim amıma sokuyordu koca yarağı… İçimde gidip gelmeleri hızlandı, hızlandı… Kökledikçe düz karnım dalgalanıyor, adeta içimde gidip gelişi fark ediliyordu dışarıdan… Kasıklarımız birbirine vuruyor, ıslak amımdan çıkan şaklama sesleri odayı dolduruyordu. Bu da daha çok delirtiyordu beni… – “Oooohhhh.. Erkeğimmmm.. Koca siklimmmm.. Vur.. Vurrr dibime.. Göm bana.. Sokk… Amıma koy… Sik beni… Derinlerime kadar sok sikini… Aahhhhhh.. Aahhhhhh.. Öldüm ben… Eridim.. Bittim aşkım… Erkeğimm… Yandım… Mahvettin beniiii… Ohhh… Havann gibi sokuyorsun yarrağını… Aslanımm… Sikicim benim…” diye feryat ederek coşturuyordum hepimizi… Kaç defa boşaldığımı bilmiyordum. Sürekli kasılıp duruyordum altında… Hiç bitmeyecek bir zevk kasırgası içinde savruluyordum. Kocam üstüne almasını söyledi Mert’e… O da belimden tutup yana devrildi, beni üstüne çekti. Götüm tabak gibi meydana çıkmıştı üstünde… Kocamın niyeti belliydi. Külotlu çorabını biraz aşağı indirip sikini uzattı bana, yalamamı istedi. Yalayıp ıslattım ben de… O da arkama geçip minik deliğimi yaladı, parmakladı. Biraz açılınca sikini dayadı deliğime, aniden kökledi… Acıyla kıvrandım, – “Yavaş hayvan.. Göt deliği bu… Am değil… Yavaş gir… Yaktın kıçımın deliğini pezevenk herif… Yavaşş…” diye inledim. İkisi de durup beklediler. Ben kıpırdanmaya başlayınca onlar da sokup çıkarmaya başladılar. Kocam arkamda yavaşça girip çıkıyor, Mert alttan koca yarağını amıma koyuyor, ben aralarında ezilip inim inim inliyordum – “Sik kocacığım.. Sik götümü.. Açılsın… Alışsın… Bu koca yarak nasıl girer alışmazsa? Oohhhhh.. Mahvettiniz beni.. Dağıldım… Koptum… Uçuyorummmm… Aaahhhh…” diye feryat ederek, titreyerek kasılmaya, orgazm olmaya başladım. Kocam da daha fazla duramadı, götüme döllerini boşalttı. Sonra Mert’e seslendi, – “Gel koçum… Karımın arka deliği senin kocamana hazır… Kremini sürdüm, rahat girebilirsin karımın götüne…” diyerek davet etti. Mert altımdan fırladı hemen… Beni domaltarak arkama geçti. Kocamın dölleriyle kayganlaşan arka deliğime koca sikini sürtmeye başladı. Ben korkuyla karışık kalçalarımı sallayıp kurtarmaya çalışıyordum, – “Oohhh… Olmaz ordan Mert… Yarağın çok kocamın aşkım, ben onu götüme nasıl alırım?” diye tahrik ediyordum bir yandan… – “Kocacığım, bak Mert götümü sikmek istiyor.. Nasıl olur? Götüme girmez ki.. Girerse yırtılır götümmm..” diye inleyerek, yalvararak ikisini de çıldırtıyordum. Adam kaygan deliğime dayadığı sikini götüme sokmaya başladı. Açılmış, kaygan, vıcık vıcık olmuş deliğe kafası girdi. İleri geri yapıyor, kendine yol açıyordu. Koca yarak zorlukla götümde bir boru gibi hareket ediyor, ileri geri geliyordu. Ben acıyla inliyordum. – “Ohhh.. Götümmm.. Götüm patlıyor sanki… At yaraklım.. Ohhhhh.. Sik.. Sik götümü de… Yıllar önce sikmedin.. Şimdi sik… Kocamın önünde götüme de sok… Ohhhh… Erkeğimmm… Ahhhhh…” Mert hareketlerini iyice hızlandırdı. Belimden tutup hızla kendine çekti, son darbeyi de koyduğu anda haykırdım. Acıdan gözlerimden yaş geldi. Daha önce hiç bu kadar derinlerime yarak girmemişti. Haykırdım, – “Ahhh… Dibine koydu… Yandımmm… Çıkarrr… Dur artık… İstemiyorum… Götüm yırtıldı sanki… Hayvann… Bırak artık… Acıyorr…” Kocam sikini ağzıma verip susturdu beni… Kuruyan dudaklarım ve ağzımla bir şey yapacak halim kalmamıştı… Kocam sokup çıkarmaya başlayınca tükürüklerim akmaya, ıslanmaya başladı siki… Bu kez kocam inlemeye başladı, – “Ohhh… Ne o orospu? Ağzın zevkten buz gibi olmuş göt veren karı… Fahişe… Azgın orospu… Em sikimi… Oohhh…” Ben aldığım zevkten kendimi kaybetmiş, kendim gidip gelmeye başlamıştım arka deliğimdeki koca yarak içimdeyken… Kendimi geriye attıkça popom kasıklarına yapışıyordu. – “Ohhhh.. Oohhhhh… Harika… Harika… Yırtıldı, dağıldı götüm… Ohhh… Sik beni aşkım… Götümü sik… Parçala beni… Arslanım benim… Erkeğim…” Mert de belimi tutmuş arkama girip çıkarken zevkten böğürüyor, inliyordu. – “Ohhhh.. Çok güzel götün var yavrum… Keşke o zaman da sikseymişim götünü… Orospum benim… tam sikilmeliksin… Bütün deliklerin sıcacık… Ateş gibi… Yanıyorsun yavrum… Fahişem benim…” – “Sik beni erkeğim.. Sen ne istersen ben oyum… İste fahişen olayım… Orospun olayım senin… Siikkk…” O arkamda gidip geldikçe ben de alttan parmağımı uzatmış amımı okşuyor, klitorisimi ovalıyordum. Mert arkamdan çıkarıp ıslak amıma sokuverdi yarağını… – “Amına koyayım da eksik kalmasın orospum…” diyerek küt küt köklüyordu amıma… O amımda sert hareketlerle gidip geldikçe memelerim sallanıyor, başım sağa sola gidip geliyordu. Kocam çoktan boşalmış, yanımıza uzanıp eli sikinde bizi izliyordu. Arkamdan, – “Geliyorummm…” diye bağırdı Mert… Amımdan çıkardı, ben de dönüp sikini yakaladım, dudaklarımla boşalmaya başlayan erkeğimi yalamaya başladım. Fışkıran döller her yerime püskürüyordu. Suratımdan akan meniler aşağıya göğüslerime akıyordu. Ben hala saksafona devam ediyordum. Sonunda üçümüz de yatağa yığılıp kaldık. Sabah olmak üzereydi, gözlerim kapandı, kendimden geçtim. Öğleye doğru yataktaki kıpırtıyla uyandım. Mert kocamın külotlu çorabının içine elini sokmuş, sikiyle oynuyordu. Uyandığımı görünce göz kırptı bana… Sikiyle oynaya oynaya, uyuyan kocamın sikini kaldırdı, sertleştirdi. Yan çevirip arkasına geçti. Sertleşmiş sikini tükürüğüyle ıslatıp kocamın arka deliğini zorlamaya başladı. Kocam uykusunda inleyip kaçmaya çalışınca ben de önüne geçip kocamın sikini emmeye başladım. Gecenin yorgunu kocam gözlerini açtı. Önünde karısı külotlu çorabını indirmiş sikini emiyor, arkasına bir koca yarak dayanmış deliğini zorluyor… Mert içine giremeden, kocam boşalmaya başladı ağzıma… Tekrar uyuyup kaldı. Banyoya gidip ağzımı yıkadım, duş aldım. Duştayken Mert geldi çırılçıplak… Bir kez oracıkta, banyoda köpüklerin içinde sikti. Bir çok kez de salonda, yatakta… Her yerimden, her pozisyonda akşama kadar düzdü beni… Yıllar sonra o koca yarakla hasretimi giderdim. Çoğunda kocam da bizi izledi kenardan… Artık bütün tabuları yıkmıştık. Her şey çok güzel… Kimsenin kimseye zararı yok… Hayatımız değişti artık… Her şey çok farklı… Hayatımızdan çok memnunuz…